| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | settle on f. | uzlaşmak | ||
|
It is still impossible to settle on one allocation method, be it grandfathering or auctioning, even within our group. Grubumuz içinde bile, dede usulü ya da açık arttırma gibi tek bir tahsis yöntemi üzerinde uzlaşmak hala mümkün değildir. More Sentences |
||||
| Genel | settle on f. | azmetmek | ||
| Genel | settle on f. | karar vermek | ||
| Genel | settle on f. | tazammum etmek | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | settle on f. | temin etmek | ||
| Öbek Fiiller | settle on f. | miras bırakmak | ||
| Öbek Fiiller | settle on f. | karar kılmak | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | settle on something f. | uzlaşmak |
| Genel | settle on a deal f. | bir anlaşmaya varmak |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | settle on credit f. | kredili satmak |
